10 Şubat 2009 Salı

Irak Yerel Seçimleri


Serpil Açıkalın-USAK


Zaman içinde istilanın bahanesi, Irak'ı kitle imha silahlarından(KİS/WMD) temizlemekten, Irak halkını Saddam Hüseyin'in diktatörlüğünden kurtarmaya dönmüştür. Zamana ve zemine göre vurgu değişmiştir., bazan her iki fikir bir arada kullanılmıştır. Fakat savaş yaklaştıkça, gerçekten, vurgu git gide Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinden sonra Irak halkının kendi kendini yönetmesinin onlara imparatorlukça(imperial) öğretilmesinin gereğine kaymıştır. [1]


31 Ocak tarihinde gerçekleşen Irak vilayet seçimlerinin ilk resmi sonuçları Cuma günü itibariyle açıklanmaya başlanmıştır. Irak Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun((IHEC)) talebi ile Türkiye’deki araştırma kuruluşları ve üniversitelerden Irak’a seçim gözlemcisi olarak giden 24 kişi içinde 5 kişilik USAK ekibi de vardı. Yerel seçimler 18 vilayetin 14’ünde yapıldı. Kürt bölgesindeki 3 vilayet (Duhok, Süleymaniye, Erbil) ve Kerkük vilayetinde seçimlerin daha sonra gerçekleştirilmesi beklenmektedir. Kerkük seçimleri vilayet üzerine tartışmalar sona erene kadar yapılmayacak, Kürt bölgesindeki seçimler ise Kürt Ulusal Meclisi’nin talep ettiği zaman yapılacaktır. Irak Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Farac El Haydari’nin verdiği bilgiye göre seçim alanında uluslararası gözlemci niteliğinde Amerika, Avrupa Birliği, Türkiye ve Arap Birliğinden yaklaşık 700 kişi görev almıştır.[2]

2005 yılında Sünniler tarafından boykot edilen seçimler, bu yıl tüm tarafların katılımı ile gerçekleşmiştir. Seçimlerde dikkat çeken hususlardan bir tanesi 4 yıl önceki seçimlerde ittifak olarak katılım sağlayan Şii partilerin bu yıl rakip olarak seçimlere katılmış olmasıdır. Diğer bir dikkat çekici nokta ise 6 günlük seçim dönemi boyunca (Bağdat’taki şahsi gözlemlerime dayanarak) ülkenin önde gelen dini lideri Ayetullah Al-Sistani’nin posterlerinin çok sınırlı olmasına karşın, diğer parti adaylarının posterlerinin yoğun olarak halka açık alanda sergilenmiş olmasıdır. Son seçimlerde daha çok seküler, merkeziyetçi ve ulusal bilince vurgu yapan partilere (Iyad Allavi grubu örnek verilebilir) halkın desteğinin arttığı görülmektedir. 2005 yılında gerçekleşen seçimlerde yoğun olarak mezhebe dayalı bir ayrımlaşma yaşanmış, 2009 Ocak ayında ittifakların ayrı partilere bölünmesi halkın daha az mezhebe dayalı bir karar vermesini sağlamıştır.

Irak halkı ile kurduğumuz diyalogda herhangi bir mezhebi temsil etmeyen ve daha laik adayların talep edildiğine şahit olduk. Diğer bir talep ise petrol gelirlerinin adil dağılımını sağlayabilecek olan adayların seçimi kazanması şeklindeydi. Bağdat’ta Türk ekibi olarak gözlemlediğimiz, 2006-2007 yıllarında yaşanan yoğun şiddet ortamı ile karşılaştırıldığında hayatın giderek normalleşmeye başladığı ve sokaklardaki güvenliğin ise büyük ölçüde Irak askerlerine devredildiği şeklinde oldu. Konuşmalarımızda aldığımız bilgiye göre Irak’ta 400 dolar civarında olan aylık maaştan dolayı polislik için yoğun bir talep var ve eğitim seviyesi düşük olup iş bulamayan erkekler sokaklarda polislik başvurularını yapmak için uzun kuyruklar oluşturuyorlar.

En fazla sandalyeye sahip olan Bağdat Meclisi için aday sayısı 2371 iken toplamda 440 sandalye için 14431 aday yarışmıştır. Bu kadar fazla adayın bulunduğu seçimlerde hemen her duvar parçası adayların kampanya posterleri ile kaplıydı. Posterlerde “Değişim sizin elinizde”, “Yaşamınız değerli” gibi sloganlar yazmaktaydı. Seçimin kesin sonucunun 23 Şubat’ta açıklanacağı söylenmekle birlikte, seçim merkezlerinde yapılan sayımlardan gelen en son haberlerde, %51 civarında oy kullanımının olduğu ve Maliki grubunun önde gittiği bildirilmektedir. Henüz %90 sayım yapılan seçimlerle ilgili olarak, en büyük iki vilayet olan Bağdat’taki oyların %38’ini ve Basra’daki oyların %37’sini alan Irak Başbakanı Maliki’nin lideri olduğu Hukuk Devleti Koalisyonu (Davlat al-Kanun), 14 seçim bölgesinin dokuzunda birinci parti olmuştur.[3] 15 milyonun üstünde seçmenin bulunduğu ülkede, tam anlamıyla adil seçimlerin yapılması zaten beklenmemekle birlikte, seçim günü güvenlik nedeniyle arabaların öğleden sonra geç saatlere kadar çalışmaması ve gıda dağıtım listelerinde göre listelenen seçmenlerin seçim günü listelerde isimlerini bulamaması seçimlerde oy kullanma oranının düşmesinde etkili olmuştur. Seçimlerin yapıldığı okullarda görev alan yetkililer genel olarak seçmenleri yönlendirmekte başarılı görülmekle birlikte, günün ilk saatlerinde Bağdat’ta katılımın düşük olduğunu gözlemledik. Bunun sebeplerinden birisinin, 2005 seçimlerindeki ortamdan dolayı ilk saatlerde güvenlik endişesi olan ailelerin, daha güvenilir bir ortamın oluşmasını beklemek üzere beklemesi olarak da yorumlanabilir.

Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu Başkanı’nın “Saddam Hüseyin'in devrilmesinden itibaren gerçekleştirilen en önemli seçim” olarak nitelendirdiği[4] 31 Ocak Irak yerel seçimleri, 2003 ABD işgali sonrası için ülkenin istikrar ve demokrasi yolunda ilerlemesini ölçen bir test olarak görülmektedir. En yüksek katılımın %65 ile Kuzey Irak’taki Sünni vilayet olan Selahaddin’de gerçekleştirildiği seçimlerde, en düşük katılım ise %40 ile Sünni vilayet olan Anbar’da gerçekleşmiştir. Bu katılım 2005’te gerçekleşen seçimlerde Anbar vilayetinde sadece %2’dir. Çok ciddi şiddet olaylarının yaşanmadığı seçim sürecince yoğun güvenlik önlemleri alınmıştır. Seçimlerin sonucu yıl sonunda yapılacak olan parlamento seçimleri için de bir gösterge niteliğindedir. Maliki, güneydeki neredeyse tamamı Şii olan bölgede ve Bağdat’ın doğusunda birinci parti konumunda, diğer bölgelerde ise ikinci ya da üçüncü sıralardadır. Maliki için en önemli kampanya sloganları işgal sonrası güvenliğin hükümeti döneminde sağlanmış olması, merkezi hükümetin güçlendirilmesi ve mezhepçiliğin rolünün azaltılması şeklindedir. 2005’te pek çok Sünni tarafından boykot edilen seçimlerde, Şiiler ve Kürtler büyük oranlarda vilayet konseylerinde sandalyeye sahip olmuştur. Maliki’nin Hukuk Devleti Koalisyonu Partisi'ni, Irak İslam Yüksek Konseyi ve Mukteda al-Sadr grubu takip etmektedir. Seçimler merkezi sistemden giderek uzaklaşan ülkede özel bir öneme sahiptir. Vilayet yöneticisini seçme yetkisine sahip olacak olan vilayet meclisi üyelerinin seçildiği bu seçimlerde, 2008 Vilayet Kanunu, vilayet meclisine ve valiye bazı önemli yetkiler vermektedir. Vilayet meclisleri tarafından seçilecek olan valiler temel hizmetlerin Iraklılara ulaştırılmasından sorumlu olacak, polis atama ve görevden alma yetkisi olacak ve merkezi hükümet ile vilayet arasındaki ilişkiyi sağlama gücüne sahip olacaktır. Irak Anayasası’na göre bir veya birden fazla vilayet, vilayet meclisinde yeterli çoğunluğu sağladığı takdirde özerklik talebinde bulunabilmektedir.

Obama da, seçimleri Irak halkının gelecekteki sorumluluğu devralması yolunda önemli bir adım olarak nitelendirmiştir. ABD’li yetkililer bu seçimlerin Irak’ın demokratik gelişiminde önemli bir dönüm noktası olacağını ifade etmektedirler. Ayrıca çekilmenin gerçekleşmesi için düşük yoğunluklu bir şiddet ortamında gerçekleşen seçimler teşvik edici niteliktedir. Zaten 31 Ocak seçimlerinin tam adil gerçekleşmesinden daha önemli olan nokta da kayda değer çatışmaların yaşanmamış olmasıdır.


Not:Ziyaretimiz süresince gösterdikleri ilgiden dolayı başta Bağdat Büyükelçimiz Derya Kanbay olmak üzere,tüm Büyükelçilik çalışanlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.


[1] Seifudein Adem, Irak’taki Savaş ve Çatışmacılık İdeolojisi, Derl. Bülent Aras, Irak Savaşı Sonrası Ortadoğu, Tasam Yayınları, İstanbul:2004, s.111.
[2] http://www.usakgundem.com/haber.php?id=29555
[3] http://en.aswataliraq.info/?p=107585
http://en.aswataliraq.info/?p=107581
[4] http://edition.cnn.com/2009/WORLD/meast/02/01/iraq.election/index.html?eref=rss_world


Serpil Açıkalın
USAK Ortadoğu Araştırmaları Merkezi
09 Şubat 2009
sacikalin8@gmail.com

Hiç yorum yok: